AYSAD BAÞKANI SAÝT SALICI: “BUGÜN DÜNÜN ESERÝDÝR”

AYSAD-Ayakkabý Yan Sanayicileri Derneði’nin, Hilton Mall of Ýstanbul’da düzenlediði “Peki Þimdi Ne Olacak?” baþlýklý toplantýya sektör temsilcileri ile sektör sivil toplum kuruluþlarýnýn baþkanlarý ve dernek üyeleri yüksek bir katýlým saðladý.

 AYSAD Yönetim Kurulu Baþkaný Sait Salýcý yaptýðý açýlýþ konuþmasýnda, “Bugün dünün eseridir. Bugün, her sektörde olduðu gibi ayakkabý sektöründe de sorunlar var. Kaldý ki resesyon, daralma, alým gücünün azalmasý gibi sorunlar tüm dünyada yaþanmakta. Sektörümüz, hepimizin bildiði gibi, emek yoðun bir sektör. Bazý devletler emek yoðun sektörlere tam destek verdiði için bizden hep bir adým öndeler.

Maalesef son 2 yýlda ihracatýmýzda inanýlmaz bir düþüþ var. 2023-2024 Ocak – Temmuz dönemi karþýlaþtýrýldýðýnda yüzde 27,1 düþüþ gözlemlenmekte. Ýhracattaki daralmanýn tek etkeni tabii ki döviz deðil; ölçek ekonomisi, genel giderler, yeterli üretim kapasitesinin olmamasý gibi sebepler de bu daralmanýn bir parçasý. Ýhracatta düþüþ olmasýnýn yaný sýra ithalatta da artýþ var.

Hepinizi sektörel milli seferberliðe; zihniyet deðiþimine davet ediyorum. Ayakkabý yan sanayi ürünleri markalaþmaz diye bir þey yok. Ancak bunun için de hep dile getirdiðimiz gibi bir zihniyet devrimine ihtiyacýmýz bulunuyor. Sektörün ihtiyacý olan nitelikli personelin yetiþmesi için eðitimde, üretimin daha verimli olabilmesi için finansmana eriþimlerde, yerel üreticilerin daha fazla artmasý için de yatýrým kolaylýklarýnýn saðlanmasýnda zihniyet deðiþikliklerine ihtiyacýmýz var.

Emek yoðun sektörlerde ekonomik milli seferberlik içinde olmamýz lazým ki, sektörler geliþebilsin, diðer ülkelerle rekabet edilebilsin. Türkiye üretim gücü olarak dünyada markalaþtý ancak bir elin parmaklarýndan daha fazla ürün markasý çýkaramadý. Daha çok üretip kazanalým dönemi sona erdi.

Para kazanmak için dünya raflarýna markalarýmýzý yerleþtirebilmemiz için Türkiye artýk maliyetler açýsýndan ucuz bir ülke deðil. Bunu artýk kabullenip daha inovatif, markalaþmýþ, farklýlaþtýrýlmýþ ürünler ile dünya pazarlarýna çýkarmamýz gerekiyor.

Önceliðimiz kaliteli ürün ve iþ gücü ile küresel pazarda bir marka deðeri oluþturmak ve bu doðrultuda yurt dýþýndan gelecek talebi artýrmak olmalý” dedi.

Ekonomist Ali Aðaoðlu yaptýðý konuþmada, dünya ve Türkiye ekonomisini deðerlendirdi. En büyük sorun gibi algýlanan “Kara Kuðu” Çin’in büyümesinin ve nüfusunun düþtüðünü buna karþýn Çin’in devlet politikasý olarak þirketleri desteklendiðini ve bu þekilde pazar payý kazanmaya devam ettiðini ve ülkeye dolar çektiðine ancak batan þirketler sebebi ile ekonomiyi artýk büyütemediðini belirtti.  Türkiye’nin en borçlu ülkelerden biri olmadýðýný ve 2020 yýlýndan bu yana “net borç ödeyicisi” ülke olduðunu belirten Aðaoðlu, Türkiye’de kurun serbest býrakýlmasýnýn müthiþ bir enflasyon dalgasý yaratacaðýný ancak gençlere düþük enflasyon býrakýlmasý gerektiðini söyledi.

Ekonomist Meliha Okur’un moderatörlüðünü yaptýðý panelde Birleþmiþ Markalar Derneði Baþkaný Sinan Öncel, ProLab Ayakkabý Kurucu Ortaðý Levent Sipak ve AYSAD Yönetim Kurulu Baþkaný Sait Salýcý görüþlerini paylaþtýlar.

 Etkinlik, Teknik Kimya, Güçlü Adhesive, Filtex Nonwoves, Ege Taban ve Artkim Fuarcýlýðýn desteði ile düzenlendi.