Dünyanın çeşitli ülkelerinde geçen “Joker: The World” çizgi romanının basın lansmanı, Türkiye’de geçen hikayesini kaleme alan Metin Akdülger ve &...
Dünyanın çeşitli ülkelerinde geçen “Joker: The World” çizgi romanının basın lansmanı, Türkiye’de geçen hikayesini kaleme alan Metin Akdülger ve çizer Ethem Onur Bilgiç’in katılımıyla, D&R ev sahipliğinde Hilton’da gerçekleşti. İki ünlü isim, merak edilen soruları cevapladıkları keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.
Türkiye’nin en büyük kitap platformu D&R, geleneksel hale gelen ve bu yıl 8.’si düzenlenen D&R Kitap Fuarı kapsamında, Joker: The World’ün tanıtımına ev sahipliği yaptı. Kitabın lansmanına, Türkiye hikayesini kaleme alan ünlü oyuncu ve yazar Metin Akdülger ve kapak, iç görselleri ve tüm renklendirmelerini yapan son yılların popüler illüstratörü Ethem Onur Bilgiç katıldı. Sosyal medya ünlüleri ve sanat dünyasından birçok ismin katıldığı davette, kitap üzerine yapılan keyifli bir sohbet gerçekleştirildi.
Fes takan bir Joker karakteri bazılarını itip bazılarını ise çekecek
Çizgi romanın hazırlanma süreci ve detayları üzerine konuşan Akdülger, “Yaklaşık bir yıl önce bu projeyi düşünmeye başladık. Dünyanın 13 farklı yerinden, çeşitli ülkelerden yazarlar ve çizerler, kendi ülkelerinin ruhunu hikayelerine yansıtarak bu derleme kitabı oluşturdu. Ben de Türkiye hikayesini yazdım. Okurun beklemediği birçok ters köşeyle, sıra dışı bir okuma deneyimiyle karşılaşacağını söyleyebilirim. Başta fes takan bir Joker karakterini görmek bazılarını itecek, bazılarını çekecek ama buradan çıkacak tartışma ‘Joker: The World’ hikayesine yarayacak. Hem çizgi roman severler hem de bu dünyaya yeni adım atacak okuyucular için ilginç olacağını düşünüyoruz. Umarım bu farklı deneyimi severler. ” dedi.
Joker’in ülkelere bir mikrofon uzatması
‘Ülken nasıl bir Joker’i anlamak istiyor’ fikrini ilginç bulduğunu belirten Akdülger, “Joker aslında farklı farklı ülkelerden insanların perspektiflerini bir araya getiriyor. Kendi ülkesindeki adaletsizlikten, oradaki ‘Gothamlaşmadan’ dem vuran veya Joker’i bir fikir olarak kullanan hikayeler bulunuyor. Bu projeyi aslında, Joker’in ülkelere bir mikrofon uzatması olarak tanımlayabiliriz; karakter gelişimi görmesen de Joker’in o ülkelerde insanların zihninde nasıl oluştuğunu, ne ifade ettiğini görüyorsun. Genel olarak, Joker üzerinden uluslararası bir bakış katıyor.” dedi.
Joker’i 1800’lerin Osmanlı dönemine getirmek eğlenceliydi
Çizim sürecine dair Bilgiç, “Daha önce ‘Batman: The World’ü de ben çizmiştim, bu yüzden sürecin nasıl gideceğine belirli bir fikrim vardı. Ancak üretim sürecinde zorluk olduğunu söyleyebilirim çünkü Joker'i olağanın dışında, 1800'lerin sonundaki Osmanlı dünyasında resmetmem gerekiyordu. Bunun tasarım aşaması da biraz meşakkatli geçti ama aynı zamanda zorlayıcı olduğu kadar eğlenceliydi de. Joker’i o dönemin İstanbul’una, Karaköy’e getirmek heyecan vericiydi. Karaköy, benim yakından bildiğim bir yer, Fındıklı’da okuduğum için o bölgeye aşinayım. Ama 1800'lerin sonunda Karaköy nasıl görünüyordu sorusuna cevap bulmak için kütüphanelere gittim, kaynakları inceleyip bu konuda detaylı bir araştırma yaptım.” dedi.
Türkiye’ye özgü bir Joker varyantı…
Joker’in Türkiye’ye adaptasyonunu nasıl oluşturduğunu anlatan Akdülger, “Bu proje benim için çok büyük bir şans oldu, Joker zaten çok ilgilendiğim bir karakter. Bu bağlamda 19. yüzyıl sonlarında, Karaköy, Fişekhane ve Beyoğlu’nda geçen; düşmüş bir saray soytarısının, düşmüş bir deli çeriyle olan ve Karagöz ile Hacivat dokularını taşıyan karşılaşmasına odaklanan bir hikaye yazdım. Çıkış noktası olarak da aklıma Karaköy’de ayakkabı boyacılarının kullandığı bir numara geldi. Fırçayı yere bırakırlar ve sen ona yardımcı olmak için fırçayı alıp verirsin, ancak bir anda kendini ayakkabını boyatırken bulursun. İstanbul’a üniversite okumak için geldiğim ilk zaman, bu kerizleme metodunu çok güzel yedim ve açıkçası bende bir yer etti. Bu eylemden yola çıkarak bir hikaye oluşturmak hem komik hem de ilginç geldi açıkçası. Aynı zamanda uluslararası kamuoyunda bunu paylaşmanın faydalı olduğunu düşündüm. Hikayede modern bir Joker yok; tam tersine, karakterin özünü koruyarak onu 19. yüzyılın sonuna adapte ettik. Türkiye'ye özgü bir Joker varyantı diyebiliriz.” diyerek düşüncelerini paylaştı.
D&R 8. Kitap Fuarı ile Türkiye’nin her yerinde
Etkinliğe ev sahipliği yapan D&R’ın Genel Müdürü Mustafa Altındağ, ülke genelinde sayısı 200’ü aşan D&R mağazalarında 8. Kitap Fuarı’na start verdiklerini ve fuar kapsamındaki programı açıkladı. Altındağ; “Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuar kapsamında edebiyat dünyasının en önemli isimlerini ağırlayacağız. Bugün Joker The World ile başladık. 3 Kasım’a kadar devam edecek fuar süresince Adam Fawer ve Benji Davis gibi dünyaca isimlerin yanında Türk edebiyatının çok kıymetli isimleri de imza günleri ve söyleşilerle D&R’da olacaklar. Yılların usta kalemi Ahmet Ümit’ten ilk çocuk kitabını yazan Mazhar Alanson’a; iş dünyasındaki kıymetli deneyimlerini kaleme alan iş insanlarımızdan genç yazarlarımız Beyza Alkoç’a; Ali İhsan Varol ve Nermin Bezmen gibi farklı kalemlere, kişisel gelişim yazarlarından polisiye roman sahiplerine birçok yazarı okurlarıyla buluşturacağız” dedi.