Haber Detayı
2021-11-24 08:57
On yumurta kaç öðretmen eder?

Bugün 24 Kasým Çarþamba… Öðretmenler Günü… Bizleri yarýnlara hazýrlayan öðretmenlerimizi unutmak olmaz. Aramýzdan ayrýlanlara Allah’t...

On yumurta kaç öðretmen eder?

Bugün 24 Kasým Çarþamba… Öðretmenler Günü… Bizleri yarýnlara hazýrlayan öðretmenlerimizi unutmak olmaz. Aramýzdan ayrýlanlara Allah’tan rahmet, yaþayanlara saðlýklý ve mutlu yarýnlar diliyorum.

Ýslam’ýn “ilim kapýsý” Hazreti Ali (ra) “Bana bir harf öðretenin kapýsýnda kýrk yýl kölesi olurum” demiþ…

Öyleyse, 29 x 40 yýl kölesiyiz öðretmenin…

Konusu “öðretmen” olan bütün hikâyeler güzel ve anlamlýdýr. Üstelik yaþanmýþ bir hikâye; sizlerle paylaþmak istedim: “Daha ilkokuldayým. Evde telefon çaldý, koþtum, açtým. Babamýn okul arkadaþý Kerim Amca’ydý arayan. O da babam gibi öðretmendi. Çocukluðumuzun öðretmenleri iþte… Ýki söz arasýnda hemen birkaç soru, her fýrsatta öðretmenliði yaþýyor ve yapýyordu.

Telefonda hemen sýnav baþlýyordu her defasýnda…

 

 

-Zafer,  on yumurta kaç öðretmen eder?

Þaþýrýyorum…

-O nasýl soru Kerim Amca?

Kerim amca telefonda uzun uzun gülüyor. “Bak” diyor ve ekliyordu: “Okulun akýllýsý Zafer, cevabýný bilemediðin bir soru buldum iþte. Þimdi telefonu babana ver ve sor. O sana yanýtýný verir…”

Babamla Kerim Amca’mýn telefon görüþmesi bitince, babama soruyorum:

-Baba, Kerim Amcam sordu. On yumurta kaç öðretmen eder?

Babam da gülmeye baþlýyor. Ardýndan, gülerek baþlayan, ama bittiðinde ikimizin de gözyaþlarýyla yýkanan aþaðýdaki þu öyküyü anlatýyor:

“Kastamonu’nun Taþköprü ilçesinin yaklaþýk 20 kilometre güneyinde yan yana iki orman köyü vardýr;

Boþnakköy ve Armutlu

Her iki köyde de hayat zor, insanlar yoksuldur.

1950 yýlýnýn güneþli bir Temmuz sabahýnda, bu iki köyün en çalýþkan iki öðrencisi Ali ile Kerim, birkaç yýl içinde öðretmen okullarýna dönüþecek olan Köy Enstitüsü sýnavýna katýlmak için ilçe merkezine yola çýkarlar. Tabii ki yürüyerek…

Ali’nin elinde küçük bir sepet ve sepetin içinde de 10 tane yumurta vardýr. Evde para olmadýðýndan, annesi ilçede satýp, sýnav için lazým olacak kalem, silgi ve kalemtýraþ gibi ihtiyaçlarý almasý için bu on yumurtayý, biraz kendi evinden, biraz da komþulardan toplayarak Ali’ye vermiþtir.

Ailesi daha da fakir olduðundan, Kerim’de o da yoktur…

Yaklaþýk 20 kilometrelik yolu yürüdükten sonra ilçe merkezine ulaþýr iki çocuk.  Hemen oradaki bir bakkala girip on yumurtayý satan Ali, eldeki parayla bir kalem bir silgi ve bir de kalemtýraþ alýr. Kalemi ve silgiyi ikiye bölen Ali, yarým kurþun kalemin ucunu da açarak arkadaþýyla paylaþýyor. Ve büyük bir heyecanla sýnava girer Ali ile Kerim.

Ýkisi de baþarmýþtýr…

Ancak bilmedikleri bir þey daha vardýr: Sýnav iki gün…

Bu iki küçük köylü çocuk, sýnav sonrasý akþama doðru yürüyerek köylerine dönmeyi düþünürken, þimdi Hükümet Konaðý’nýn önünde, neredeyse aðlamaklý geceyi nerede geçireceklerini bilmeden, bir aþaðý, bir yukarý yürümektedir…

Cadde üzerindeki evlerden birinde, bu iki köylü çocuðu merakla izleyen bir kadýn, onlarý eve davet ediyor; durumu öðrenince de onlarýn karýnlarýný iyice bir doyuruyor. Akþama eþi de iþten geldiðinde, bu iki çocuðu bir yere býrakmayýp, misafir ediyorlar.

Ýkinci gündeki sýnav da baþarýlý geçmiþtir. Aileye teþekkür edip köylerine döner iki arkadaþ…

Ýki arkadaþýn birkaç ay sonra Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü’ne kayýtlarýný yaptýrýrlar… Ve baþarýlý bir eðitim sonrasý da þanla þerefle geçen 30 yýlý aþkýn öðretmenlik yaþamlarý baþlar…

Ýþte, “10 yumurtanýn iki öðretmen ettiðini” bu hikâyeden öðrenmiþtim…

Babam, öykünün sonunu þöyle baðladý:

“BAK OÐLUM, KÖYDEN ON YUMURTAYLA ÇIKAN ÝKÝ ÇOCUÐUN ÖÐRETMEN, SUBAY, MÜHENDÝS, MÝLLETVEKÝLÝ VE HATTA CUMHURBAÞKANI OLABÝLDÝÐÝ YÖNETÝME CUMHURÝYET DENÝR…”

Ýþte böyle deðerli okuyucular… 24 Kasým Öðretmenler Günü bir kez daha kutlu olsun…

Etiketler: Hüsameddin Acar, habermasasi.com, öðretmenler günü