Fenerbahçe’nin önce Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda karşılaştığı, ardından da, UEFA Avrupa Ligi’nde aynı grupta yer aldığı Dinamo Kiev’in Rumen teknik direktörü Mircea Lucescu, Kadıköy&...
Fenerbahçe’nin önce Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda karşılaştığı, ardından da, UEFA Avrupa Ligi’nde aynı grupta yer aldığı Dinamo Kiev’in Rumen teknik direktörü Mircea Lucescu, Kadıköy’deki maçın ardından, Rumen basınına yaptığı saçma sapan açıklama inanın sinirlerimi çok bozdu.
Hazret (!) maç için bir boğa güreşi benzetmesi yaptıktan sonra, “Fenerbahçeli futbolcular kendilerini yere atıyormuş gibi yaptı, ardından agresifleşmeye başladılar. Ve maç boyunca bu durumu sürdürdüler. Her teması en uç noktaya taşıyıp, aşırı saldırgan davrandılar. Bu durum kabul edilemez” demiş.
Bunlar da kesmemiş beyefendiyi hakeme de yürümüş; “Hakem korkunç hoşgörülüydü. Fenerbahçe’nin sert oynamasına göz yumdu. Tribünlerin baskısına boyun eğdi. Seyirciler ellerindeki her şeyi fırlatıp bize hakaret ediyorlardı.”
Bu söylediklerinden sadece, tribünlerden sahaya atılan maddeler konusuna katılıyorum. Sene olmuş 2022, biz hâlâ sahaya bir şeyler atma modunda kalmışız. Bu konuda yerden göğe haklı. Ancak, diğer söylediklerinin hepsi, takımı Dinamo Kiev adına geçerliydi.
Luce efendi, anladık maç istatistiklerini okuyup takımının lehine hiçbir unsur olmadığını görüp, süzüp anlayamadın. Bunu anladım, peki bu safsataları neden basın toplantısında söyleme yürekliliğini gösteremedin…
Cevap vereyim mi?
Gösteremezdin, çünkü maçı izleyen hangi aklı başında spor gazetecisine söylesen cevabını alır ve o lafları bir yerlerine sokmak zorunda kalırdın.
Sen yat kalk, hakemin başlangıç düdüğüyle birlikte, adeta gladyatör gibi saldıran, toptan ziyade oyuncularla oynayan, hakemin çaldığı her düdüğe itiraz etmek için sayısız rollere giren oyuncuların ve sana verilebilecek en güzel dersi veren Fenerbahçe’nin, seni Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda elinden kaçırdığına şükret. Bu maça da intikam değil ancak, doğal olarak bir rövanş gözüyle bakmasına da haybeden hayıflanma…
Neyse ki biz senin, emsal meslektaşlarının artık köşelerine çekilip saygı gördüğü futbol dünyasında, 77 yaşına gelmiş olmasına karşın, o bilindik çıkarcılığın, ya da paragözlüğün nedeniyle kurda kuşa maskara olmamak için gündem saptırmanı iyi biliriz.
Galatasaray, Beşiktaş ve milli takımda, ayrıca çalıştırdığı tüm diğer kulüplerde bir kuruş alacağı için, ortaya koyduğu hal ve tavrı da iyi biliriz. Bırakın, neredeyse hayır hasanat işlerini, çevresinde kendisinin bir bardak çayını dahi içen kimsenin olmadığını da çok iyi biliriz.
Bu nedenle söylediklerinin ne benim, ne de senin geçmişini bilen futbol severlerin indinde herhangi bir hükmü harbiyesi yok sayın Lucescu.
Bunu böyle bil e mi?
Kalın sağlıcakla…